Tarih araştırmacılığında doğrudan kaynak olarak kabul edilen seyahatnâmeler, yazıldıkları dönemi ve olaylarını yansıtması bakımından birçok araştırmacının öncelikle başvurduğu eserler olmuştur. Bir tür gezi yazısı niteliğinde olan seyahatnâmeler aynı zamanda söz konusu edilen bölgeyi ve insanlarının yaşayışlarını her açıdan inceleyen bir nevi kültür aktarım aracı olarak da görülebilir. Geçmiş dönemlerde merak edilen uzak ülkelerin tanınması ve buna ilişkin merakın giderilmesinin bir aracı olarak görülen seyahatnâmelerden biri de XVI. Yüzyılda yazılan ve Çin’in kültür ve medeniyetini anlatan Hıtaynâme’dir. Hıtaynâme yazıldığı dönemde Osmanlı Devleti padişahı Yavuz Sultan Selim’e sunulmuş, Osmanlı Türkçesine çevrilmiş ve dolayısıyla o dönem için Çin medeniyetinin bilinmeyen yönlerinin Osmanlı Ülkesinde öğrenilmesine katkı sağlamıştır.