Finansal sistem, ekonomideki fon arzını ve talebini dengeleyen, fonların zaman, miktar, vade ve kişiler bakımından kullanılabilir hale gelmesini sağlayan ve böylece ekonomik gelişme için ihtiyaç duyulan yatırımların işlerlik kazanmasını sağlayan sistemdir. Yirminci yüzyılın en önemli gelişimlerinden biri de bu sistemin küreselleşmesi olmuştur. Bunun en önemli sonuçlarından biri küresel ölçekte finansal entegrasyondur. Küresel ekonomideki bu yapısal değişim, gelişmekte olan ülkeler ile gelişmiş ülkeleri, farklı finansal gelişmişliğe, farklı kurumsal gelişmişliğe sahip ülkeleri, aynı küresel finans sistemine entegre etmeye çalışmıştır. Bu gelişme yirminci yüzyılın sonlarına doğru yaşanan krizlerin hem niteliğini hem de etkisini değiştirmiştir. Nitekim 1980’lerden sonra yaşanacak krizlerin tamamında bu küresel gelişmenin etkisi yadsınamaz ölçüde açıktır. Bu kitapta finansallaşma sonrası yaşanan krizler, geliştirilen kriz teorileri ve yaklaşımları çerçevesinde hem dünya ölçeğinde hem de Türkiye özelinde çıkış nedenleri, etkileri ve uygulanan politikalar açısından tarihsel bir süreç içinde analiz edilmeye ve aktarılmaya çalışılmıştır.