Kitle iletişim araçlarının henüz gelişmediği dönemlerde, farklı toplumların kültür ve medeniyetleri hakkında bilgi edinmenin temel yolları seferler, gezginlerin gözlemleri, elçilik faaliyetleri ve ticaret ağlarıydı. Bu bağlamda, Haçlı Seferleri ve sonrasında hızlanan ticaret faaliyetleri, Hıristiyan Haçlılar ile Müslüman toplumlar arasında dikkate değer bir kültürel etkileşim süreci başlatmıştır. Bu dönemde, tüccarlar, doğrudan ekonomik çıkarlarla hareket etseler de ticaret yollarında taşıdıkları yalnızca mallar değildi; aynı zamanda kültürler arası bilgi, değer ve alışkanlıkların taşınmasında da önemli aracılar oldular.