İKLİM DEĞİŞİKLİĞİNE UYUMLU SÜRDÜRÜLEBİLİR VE DİRENÇLİ TARIMSAL ÜRETİM SENARYOLARI

İklim değişikliği ile ilgili söylemler yada iklim değişikliğinin nedenleri ve bu konuyla ilgili ilk araştırmaların yapıldığı süreçten günümüze ne değişti? Neler yapıldı? Bu soruların cevabı uzun yıllar boyunca hak ettiği yanıtları bulamadı. Bu ilgisizliğin ve gecikmenin ardında ise insanlığın bitmek bilmeyen tüketim hırsı, doğal kaynakların hoyratça kullanımı ve ekosistemler üzerindeki artan baskılar yer alıyor. Dünyanın karşı karşıya kaldığı kaynak israfı, doğal varlıklar üzerindeki yoğun baskılar ve çevresel tahribat, yalnızca iklim krizinin itici gücü değil, aynı zamanda bu sorulara geç kalınmasının da en açık göstergesidir. Birçok iklim değişikliği senaryoları bağlamında, tarımsal üretim sistemlerinin hem öngörülemeyen iklim değişikliği hem de hayati derecede doğal varlıkların kıtlığı nedeniyle ciddi tehdit altındadır. Artan küresel nüfusa karşı gıda taleplerini karşılamak için üretim verimliliğini artırmak ve olumsuz iklim etkilerini hafifletmek acil bir zorunluluk haline gelmiştir. Yapılan tarımsal faaliyetlerde önümüze çıkan en belirgin zorluklar, düşük düzeyde toprak organik maddesi, artan yabancı ot, hastalıklar ve zararlıların istilası, suyun düşük su kullanım verimliliği, bazı bölgelerde toprakların tuzluluk tolerans düzeyinin artması, ısı ve kuraklık stresleri, pestisit ve herbisit direncinin yaygınlaşmasıdır.