MEHÂSİN-İ HAYAT PRENSES KADRİYE HÜSEYİN

Türkler, Memlûkler devrinden itibaren Osmanlı devri de dâhil olmak üzere Mısır’da önemli bir kültürel birikime sahip olmuşlardır. Mısır’da gelişen kültürel birikim içinde edebiyat önemli bir yer tutmaktadır. Bilhassa XIX. yüzyılda Osmanlı asıllı idarecilerin hüküm sürdüğü Kahire sarayında edebiyat alanında değerli şahsiyetler yetişmiştir. Ünlü Teymûrî ailesine mensup olan şair Ayşe Teymûrî, Hidiv İsmail’in eşi Çeşm-i Âfet Hanım ve şiirleriyle meşhur Gülperî Hanım divan edebiyatı kültürünü devam ettiren şahsiyetlerdendir. Bu şairlerle aynı kültür ortamı içinde yetişen şahsiyetlerden birisi de Prenses Kadriye Hüseyin’dir. Kültürel değerlerin korunması ve yozlaşmanın önüne geçilebilmesi için insanların ahlâki eğitimine ve değerler eğitimine önem verilmesi gerektiğini düşünen Prenses Kadriye Hüseyin, Mehâsin-i Hayat’ı bu maksatla yazmıştır. Eserinde okuyucuyu sık- madan, akıcı bir üslupla seçtiği kavramları açıklama yoluna gitmiştir. Prenses Kadriye, eserinde çocuk eğitimi, güzel ahlak, adaletli olmak, ailenin önemi, içinde yaşanılan eve kıymet vermek, vicdan, danışmak, çalışmak ve gayretli olmak, sabırlı olmak, cesaret, nasihate kulak vermek, ilme ve bilgiye önem vermek, terbiye, merhamet, saygı, hayata hürmet, hakikate hürmet, ana – babaya – aileye – akrabaya hürmet, sevgi, dostluk, verilen sözde durmak gibi ahlaki değerlerin muhafaza edilmesi gerektiğini tavsiye etmiştir. Yalan, nefret, ayrımcılık ve bencilliği de insanları birbirinden ayırıp uzaklaştıran tehlikeli kavramlar olarak vasıflandırmaktadır. Kadriye Hüseyin, eserinde açıkladığı kavramların daha iyi öğrenilip anlaşılması için Vagner, Dante, Virjil gibi düşünürlerden de alıntılar yapmıştır.

Kategoriler: Etiketler: