Dil, milletlerin kaderi ile paralel bir şekilde ilerlemektedir. Milletler güçlü olduğu vakit dilleri de gelişmekte ve hâkimiyet alanını genişletmektedir. Bunun aksine uluslar gücünü kaybettiklerinde veya başka milletlerin egemenliği altına girdiklerinde dilleri de zayıflamakta ve egemen güçlerin kültürlerinin tesiri altında kalmaktadır. Böylece birçok kelime ve terim, zayıf ulusların dillerine girmekte ve günlük hayatta kullanılmaya başlamaktadır. Nitekim Osmanlı ve Fransız hâkimiyetine giren Suriye’de Arapçaya birçok Osmanlıca ve Fransızca kelime girmiştir. Bilhassa idarî ve askerî alanlarda uzun süre Osmanlıca kelime ve terimler kullanılmıştır.