ŞEHİR TARİHİ ARAŞTIRMALARI – MALATYA –

İnsanoğlu toplumsal, ekonomik, siyasi ve askeri unsurların etkisiyle zamanla yerleşik hayata geçti ve buna bağlı olarak yerleşim mekanlarından şehirler kuruldu. Şehirler aynı zamanda askeri, siyasi, iktisadi ve kültürel tarihin de mekanıdır. Her şehrin tarihi dokusu ve fiziksel yapısı; şehir halkının hedefi, sosyo-kültürel yapısı, dünya görüşü, yaşam tarzlarının aynasıdır. 1961 yılında yayımlanan Tarih Boyunca Kent çalışması ile şehir tarihi çalışmalarına adını kazıyan Lewis Mumford’un dediği üzere; “her nesil, inşa ettiği binalara biyografisini yazar.” Şehir tarihi araştırmaları disiplinler arası bir bilim dalı olmakla birlikte 20. yüzyıl ortalarından itibaren alanına has yöntemlerle disiplin sınırlarını belirlemeye başladı. 1960 yıllarından itibaren kültür çalışmaları ile birlikte farklı disiplinleri buluşturan bir ortak alan olarak araştırmalara konu oldu. Türkiye’de Halil İnalcık, Bülent Arı, Ahmet Uzun ve Mehmet Öz’ün şehir tarihçiliği hakkında kayda değer çalışmaları mevcuttur. Son yıllarda bu konu üzerinde çalışmaları olan Yunus Uğur’un ifade ettiği üzere Batı’da, şehir tarihi araştırmaları bir bilim dalı olarak çeşitli kurumlarda yer alırken, Türkiye’de henüz bir bilim dalı değil de ilgi alanı olarak görülmektedir. Türkiye’de Osmanlı dönemi şehir tarihi oldukça ilgi görürken, Anadolu Beylikleri dönemi ve Cumhuriyet dönemi şehir tarihlerinin geri planda kaldığı görülmektedir. Osmanlı öncesi şehir tarihi çalışmaları derinlik kazandıkça, Osmanlı şehirlerinin tarihi daha kapsamlı anlaşılacak, aynı şekilde Osmanlı şehir tarihi derinlik kazandıkça, Cumhuriyet dönemi şehir tarihi derinlik kazanacaktır. Bu bağlamda şehir tarihi araştırmaları, ayrıntılı konu başlıklarıyla bir bilim dalı olarak özellikle üniversitelerde kapsamlı olarak yer almalıdır.