TARIMSAL ÜRETİM VE PAZARLAMADA AKADEMİK YAKLAŞIMLAR

Göçebe toplumların yerleşik düzene geçmesinde önemli faktörlerden biri olan tarım, insanlık tarihi boyunca en önemli faaliyetlerden biri olmuştur. Eski toplumların yerleşke tercihlerinde tarıma uygunluk belirleyici olmuştur. İnsanlık tarihine bakıldığında; günümüzde de tarımsal üretim açısından elverişli olduğu görülen bölgelerin insanların ilk yerleştiği bölgeler olduğu görülmektedir. Özellikle verimli toprakların olduğu Mezopotamya gibi bölgelerde yerleşik düzene geçişin ilk örneklerine rastlamak mümkündür. Ülkemizde de tarımsal ve hayvansal üretim açısından çok elverişli bölgeler bulunmaktadır. Bu da hem bitkisel hem de hayvansal gıda ürünlerinde büyük bir çeşitliliğe imkân sağlamaktadır. Bu nedenle tarım sektörü, ülkemiz ekonomisi açısından lokomotif sayılabilecek derecede önemlidir. Son yıllarda dünyada ve ülkemizde yaşanan gelişmeler sonucu tedarik zincirleri kırılmış ve özellikle tarımsal üretimde kendi kendine yetemeyen ve ithalatçı konumunda bulunan ülkeler büyük bir gıda krizi ile yüz yüze kalmışlardır. Günümüzde artık çok daha stratejik konumda olan gıdanın; ülke ekonomisine katma değer oluşturması açısından üretimi kadar pazarlanması da önem kazanmıştır. Tarım ürünleri geleneksel olarak üretildikleri yerde tüketilen ürünlerdir. Ancak ulaşım imkânlarının artmasına paralel olarak pazarlama imkânı ve teknikleri arttıkça bu ürünler daha uzak pazarlara ulaştırılabilmekte ve ekonomiye daha büyük katkılar sunabilmektedir. Dünya nüfusunun artması ve farklı tüketim alışkanlıkları tarımsal ürünlerin verimliliğinde, pazarlanmasında ve muhafazasında daha fazla AR-GE ve akademik çalışma gerektirmektedir. Bu kitap tarımsal ürün yetiştiriciliği, muhafazası ve katma değerinin artırılarak pazarlanması ile ilgili akademik çalışmaları kapsamaktadır.