20. yüzyılın ikinci yarısında küreselleşmekte olan yeni bir dünya düzeni ortaya çıktı. Ülkeler kendi yerel sınırlarının dışına çıkmaya başladı ve bu bağlamda küreselleşen dünyanın yeni biçimiyle karşılaşan öncelikli alanlar ise ekonomi, bilim, siyaset, eğitim ve kültür alanları oldu. Bu alanların ortak özellikleri ise bilgiye, üretime, tüketime, ulaşıma ve iletişime ihtiyaç duymasıydı.