Günümüz devlet paradigmasındaki vatandaş yönlü değişim, baş döndürücü bir hıza ulaşan bilişim teknolojisi, nüfus artışı ve kaynakların sınırlılığı gibi unsurların etkisi ile nicelik ve nitelik olarak artan yönlü farklılaşan vatandaş beklentilerine eklemlenmektedir. Bu durum, devletin görünen yüzü ve uygulama alanını oluşturan kamu yönetimini, gerek yapısal gerekse fonksiyonel bakımdan sürekli biçimde yeniden şekillenmeye zorlamaktadır. Yeni beklentiler ve sorun alanları, kamu yöneticilerinin ve diğer tüm kamu politika yapıcı unsurların çok daha bilimsel, teknoloji odaklı, verimli ve dinamik bir şekilde çalışmalarını gerektirmektedir. Nitekim etkisi altında olduğumuz COVİD-19 pandemisi de bu gerekliliği açıkça göstermiştir. Kamu yönetiminin, yönetsel ve siyasal tüm unsurları ile birlikte karşılaşabileceği tüm sorunlara proaktif bir anlayış içerisinde yaklaşmasının önemi açıktır.