Tarım, nerdeyse dünya var olduğundan bu yana insanlığın karnını doyuran ve ona sağlıklı yaşam alanı sağlayan bir bilim dalı. İnsanlığın karnı doymadığında, yaşanabilir koşullara sahip olmadığında, hangi sektörde olursa olsun, hangi faaliyeti yürütürse yürütsün, hangi kreatif çalışmaya imza atarsa atsın, onunla ilgili gündemi ve gelişmeleri sürdüremeyeceği ortada. Hal böyleyken aslında tabiat ana bize bağrını açıp, ne ekersek onu da fazlasıyla verir bir durumdayken, biz tüm insanlar el birliğiyle bir yandan da onu tahrip etmekten geri kalmıyoruz. İşte geldiğimiz noktada bir yandan covid gibi bir virüsle uğraşırken ve belki de ileride hiç istemeden de olsa daha niceleriyle uğraşacakken; bir yandan da yaşadığımız kısıtlamalı günlerde doğanın sesine duyduğumuz özlemi çelişkili de olsa bu virüs gerekçesiyle hatırladığımız için, belki de doğanın bize sunduğu nimetlere şükretme zamanının çoktan geldiğini ve hatta geçtiğini düşünmeden de duramıyorum biraz herkes gibi.