Ülkemiz, dünyanın en aktif deprem kuşakları üzerinde yer almaktadır. Depremlerin kesin olarak ne zaman ve nerede olacağı öngörülemez olsa da, ülkemizin herhangi bir kentinde orta veya büyük ölçekte bir deprem olma olasılığı yüksektir. Orta büyüklükte meydana gelen bir depremin kent yerleşim alanlarında bulunan yapı stoklarında oldukça büyük oranda hasar meydana getirebileceği bilinen bir gerçektir. Oluşabilecek bu hasarın nedenleri arasında; uygun olmayan yer seçimi, kusurlu yapı tasarımı, yapı denetim eksikliği veya kusurlu yapı üretimi gibi faktörler sayılabilir. Depreme karşı sadece yapıların deprem riskleri değil, aynı zamanda yer aldıkları bölgelerin de deprem risk hesaplamalarının yapılması dolayısıyla bu verilerin hem tasarımda hem de yerleşim bölgelerinin planlamasında kullanılması gerekmektedir.