EMİNE GÖĞÜŞ MUTFAK MÜZESİ

İnsanın var olduğu günden ölümüne kadar geçen sürede tüm etkinliğiyle devam eden beslenme süreci birçok olgudan etkilenmiştir. Beslenmesi için gerekli besin maddelerinin temini noktasında insanlar kendileri için en kolay tedarik imkanlarına sahip alanları belirli bir süre de olsa yaşam alanı olarak belirlemişlerdir. Bu sebepledir ki hayatta kalmak adına yapılan besin arayışı toplumların sosyal siyasal ve kültürel alandaki hareketliliklerinde etkin bir rol oynamıştır. Doğanın kendilerine sunduğu imkanları etkin ve verimli bir şekilde kullanan insanlar bir süre sonra nüfus artışı, coğrafi koşullar gibi toplumsal hayatın birçok alanında etkili olan şartlara bağlı olarak sürekli bir arayış içine girmişlerdir. Toplumsal hareketlilik neticesinde kaçınılmaz olan kültürel yayılma neticesinde de ortak kültüre ait bir yeme içme kültürü ortaya çıkmıştır. Yerleşik yaşam koşullarının belirgin hale gelmesiyle birlikte mekan kavramının da belirgin hale gelmesi, yaşam alanları içerisinde diğer alanlardan bağımsız bir şekilde mutfak denilen alanların oluşmasına neden olmuştur. Kültürel anlamda meydana gelen ve toplumların değer yargılarının daha keskin çizgilerle belirlenmesi neticesinde her toplumun kendine has bir yeme içme dolayısıyla mutfak kültürü meydana gelmiştir. Müze kavramı, sahip olunan değerlerin korunarak bir sonraki nesillere aktarılması noktasından hareketle ortaya çıkmıştır. Bu geniş kavram içerisinde ele alabileceğimiz mutfak müzeleri de kültürel birikimin ürünü olan yeme içme aktivitelerinde kullanılan araç ve gereçlerin muhafaza edilip sergilendiği alanlardır. Bu kitapta da Gaziantep Emine Göğüş Mutfak Müzesi ele alınmıştır. Mutfak müzesinde sergilenen eserler kendi içerisinde kullanım amaçlarına göre tasnif edilmiştir.