“HULASÂTÜ’T-TEFÂSİR” ADLI ESERİN DİLBİLİMSEL TAHLİLİ

İnsanlık tarihinin her safhasında, ilim daima önem arz etmiş, toplumların inşasında hayati rol oynamıştır. Gelecekte de bu önemi katlanarak devam edecektir. Bu itibarla milletler birbirleriyle yarışırcasına daima ilimle meşgul olmuş ve çeşitli ilmi araştırmalarla toplumlarını aydınlatmayı hedeflemişlerdir. Bu çerçevede İslam’ın temel kaynağı olan Kur’ân, nüzulünden günümüze kadar dikkatle okunmuş anlaşılmaya çalışılmış ve anlaşılması için tefsir çalışmaları başlatılmış ve bunun için büyük gayretler sarf edilmiştir. Bu çaba Hz. Peygamber döneminden başlayarak günümüze kadar devam ederek gelmiştir. Asrı-Saadet’ten günümüze kadar Kur’ân merkezli birçok çalışma yapılmıştır. Kurân’ın ilk muhatabı olan Peygamber (s.a.v.) aynı zamanda ilk müfessirdir. Sonrasında Sahabiler Kur’ân’ın nüzulüne şâhit olmaları sebebiyle ve Peygamber (s.a.v.) den aldıkları ilim ve marifet ile ilahi kelâm’ın mana ve gayesini açıklamışlardır. İslam tarihi boyunca bu alanda birçok çalışma yapılmıştır. Bu çalışmaların sonraki kuşaklara aktarılmasıyla daha da faydalı olmuştur. Zira sonraki nesillere aktarılmayan eserler sadece yazıldıkları döneme hitap etmiş ve o döneme faydalı olmuştur. Ancak üzerinde çalışılmayan ve sonraki nesillere aktarılmayan bu tür çalışmalar ne yazıktır ki belli bir süre sonra yok olmuştur. Bu anlamda İslam tarihinde ilme ve ilmi araştırmalara önem verildiği dönemlerde İslam ümmeti dünyada söz sahibi olmuş ve değişik kıtalarda varlığını sürdürmüştür.

Kategoriler: , Etiketler: ,