Gerek İslâm Kelâmı gerek diğer bilim dalları açısından, “öteki” diyebileceğimiz din ve mezhepler konusu her zaman polemik konusu olagelmiştir. Kelâmcıların üzerinde durdukları husus, diğer din ve mezheplerin İslâm’a ve onun esaslarına yönelik saldırılarına karşı koyarken tevhidin ispatıdır. Bu tavır, bazen sadece savunma niteliği arz ederken, çoğunlukla Hıristiyanların inanç dünyalarına ait sapkın ve yanlış görüşleri tespit etmek ve bunlara cevap vermek şeklinde ortaya çıkmıştır. Teslîse dair görüşlerini ortaya koyan Kelâm âlimleri böyle yaparak aslında İslâm’ın tevhîd inancını isbat etmek istemişlerdir.