AVRUPA BİRLİĞİ VE TÜRKİYE’DE MEDYA POLİTİKALARI

İkinci Dünya Savaşının getirdiği yıkımın ardından başlayan Avrupa Birliği’nin bütünleşme süreci ekonomik entegrasyonla ivme kazanmış ve ekonomi temelli politikalardan hareketle siyasi ve kültürel birlik sağlanmaya çalışılmıştır. Bugün Avrupa Birliği, bir yandan üye ülkeler arasında ekonomik, siyasi ve kültürel iş birliğini derinleştirmeye çalışırken bir yandan da geleceğine yön verecek bir kararın arifesinde bulunmaktadır. Türkiye’nin üyeliği, Avrupa Birliği’nin bugüne kadar karşılaştığı en zor genişleme hareketlerinden biri, belki de birincisidir. 1959 yılında Türkiye’nin Avrupa Ekonomik Topluluğu’na tam üyelik başvurusuyla başlayan Türkiye – Avrupa Birliği ilişkileri yarım asrı aşan bir süredir devam etmekte, 2004 yılından beri Türkiye resmen aday statüsü tanınmış bir ülke olarak AB ile üyelik müzakerelerini yürütmektedir. Bu müzakereler 35 fasıl altında aday ülkenin AB müktesebatına uyumunu içermektedir. Araştırmanın konusu olan Avrupa Birliği’nin görsel-işitsel politikasına uyum müzakereleri, Bilgi Toplumu ve Medya Faslı altında yürütülmektedir. Avrupa Birliği literatüründe medya politikaları yerine görsel-işitsel politikalar ifadesinin daha sık kullanılması nedeniyle çalışma içerisinde de söz konusu politikalar ve düzenlemeler bu ifade ile anılmaktadır.