GEÇMİŞTEN GÜNÜMÜZE SÜVEYŞ KANALI’NIN JEOPOLİTİĞİ

Ortadoğu kavramını ilk defa kullanan ve modern Dünya’da deniz hakimiyetinin süper güç olmanın esas koşulu olduğunu savunan Deniz Hakimiyet Teorisi’nin sahibi A. Mahan’a göre “Deniz gücünün tarihi, büyük ölçüde, uluslar arasındaki çekişmelerin, karşılıklı rekabetlerin, sıklıkla savaşla sonuçlanan şiddetin bir anlatısıdır”. Denizler üzerinde kurulan hakimiyet ulusların tarihinde gücün simgeleşmesi anlamına gelmektedir. Denizlere egemen olmak karalara egemen olmanın bir gerekliliği aynı zamandasonucudur. Okyanusların uçsuz bucaksız genişliği sayesinde, çok sayıda nakliye rotasına sahip olmak mümkündür. Ancak bu sular üzerinde gemilerin çoğunluğu bazı sabit rotaları yoğun bir şekilde kullanmaktadır. Bu rotalar tarihsel süreçte özellikle Coğrafi Keşifler sonrasında değişime uğramıştır. Zaman içerisinde rotalar fiziki, beşerî, ekonomik ve siyasi coğrafyanın ortaya çıkardığı sonuçlardan etkilenmişlerdir. Rotaların belirlenmesinde; kanallar, boğazlar, kıyılar, rüzgarlar, deniz akıntıları, derinlikler, adalar, resifler, buzullar, deniz haydutluğu, yükün arz ile talebi, nüfusun yoğunluğu ve sınırlar (Karasular ve kıta sahanlığı) gibi birçok faktörün büyük önemi bulunmaktadır.