Tarihî süreçte değişik iklimleri vatan yapan, bir çok milletle ve medeniyetle komşuluk eden, farklı dinleri benimseyen Türklerin başka medeniyetlerden ve kültürlerden de etkilenmemesi mümkün değildir. Özellikle İslamiyet’in kabulünden sonra bu dinin gereklerini halka halkın diliyle anlatmak önemli bir gereksinim olarak görülmüştür. Bu yüzden çok sayıda tercüme yanında telif eser de yazılmıştır. Dinin nasihat olduğunu vurgulayan ayet ve hadislerin bulunması da dinî konuların araştırılmasına ve yazılmasına sebep olmuştur.