Yoksulluk, temel sağlık hizmetlerine erişim eksikliği, hızlı sanayileşme, kentleşme, büyük ölçekli demografik değişimler, göç ve teknolojik gelişmelere bağlı olarak ülkeler çok çeşitli sağlık sorunlarıyla karşı karşıya kalmaktadır. Buna paralel olarak da sağlık sisteminin karşılaştığı sorunlar giderek karmaşık hale gelmektedir. Bu sorunlar, sağlık sistemin doğası gereği multidisipliner bir perspektifle yaklaşılması gereken ve bu bakış açısından yoksun ele alındığında yanlış değerlendirilen, dolayısıyla çözülemeyen ve yeni problemler üreten meseleler olmaktadır. Sağlık sektörü bu sorunların bir kısmına kendi potansiyeliyle cevap bulmaya çalışır ancak bu meselelerin büyük kısmı, ilgili disiplinlerin de çözüm sürecine dahil edilmesiyle çözülebilir. Her ne kadar sağlık ve hastalığa ilişkin temel belirleyiciler sağlık sisteminin içerisinde bulunsa da çevre, su, sanitasyon, gıda, eğitim, istihdam, kent ve kırsal refah, konut, göç, ticaret, turizm, endüstriyel kalkınma ve enerji gibi sağlıkla yakından ilişkili konular sistemin dışında kalmaktadır. Bu noktada sektörler arası müdahaleler önem kazanmaktadır. Özellikle içinde bulunduğumuz günlerde deneyimlediğimiz Covid-19 salgını göz önünde bulundurulduğunda; küresel boyutta negatif dışsallığı bulunan ortak sorunlar olduğu, küresele ve yerele uyumlaştırılmış çözüm önerileri gerektiği aşikardır. Sağlık dışı alanları sağlığın içineentegre ederek sorunlara cevap aramak gerekmektedir.