Fernand Braudel‟in dahil olduğu Annales Okulu, geleneksel tarih anlayışını “olay anlatıcılığı” denilen uzun bir zaman diliminde en çok göze çarpan ve hızlı değişen olayları ve ünlü kişilerin yaptıklarını tarih olarak kabul eden ,içinde sosyal ekonomik ve kültürel âmiller gibi etkileri çıplak gözle görülemeyen unsurları pek dikkate almayan anlayışa karşıydı.Tarih, sosyal ve kültürel konulara da ele alan geniş bir perspektif olarak görülmekteydi. Gulbenkian Komisyonu‟nun hazırladığı”Sosyal Bilimleri Açın” adlı kitapta sosyal bilimler için yapılan tanımda farklı bir unsura değinmektedir. “Bilginin sosyal olarak kurulmuş olması gerçeği, daha geçerli bilgiye ulaşmanın da ancak sosyal olarak mümkün olması anlamına gelir. Bilginin sosyal temelleri olduğunun tersine, biz, geçmişteki uygulamalara yönelik eleştirileri değerlendirerek ve hakikaten daha çoğulcu ve evrenselci yapılar kurarak yapılacak bir yeniden yapılandırmanın, sosyal bilimlerin nesnelliğini arttırabileceğine inanıyoruz “ şeklinde açıklanmıştır. Tarih biliminin siyasal yapı dışında birçok unsuru da içermesi, sosyal bilimlerin de temelinin evrensellikte aranması nesnel oluşuyla, bilimi farklı disiplinlerarası alanlarla bütünleştirmiştir. Yayınlayacağımız Tarih Araştırmaları -4 kitabı tarihin siyasal örgüsü yanında ekonomik, kültürel ve sosyal konularla alakalı birçok alanda yapılmış değerli çalışmalarını ele almaktadır.